Siber Güvenlik İstatistikleri – 1: 2019 Yılının İstatistikleri!
Bu içeriğimizde siber güvenlik istatistikleri konusunu ele alacağız. Bu içeriğimiz bir seri olarak paylaşılacağı için bu seriyi ”Siber Güvenlik İstatistikleri – 1: 2019 Yılının En Korkunç İstatistikleri” başlığıyla ele almak istedik. Serimizin devamında siber güvenlik istatistikleri 2 ve 3 de gelecek. Bu serilerin devamında 2020 ve 2021 yılını detaylandıracağız.
Siber Güvenlik İstatistikleri – 1: 2019 Yılı:
Bilgisayarlar, akıllı telefonlar ve internete bağlı diğer cihazlar insanların hayatlarının önemli bir parçası haline geldi. Bu yüzden her geçen yıl bir önceki yıla göre siber suçlar artarken siber saldırgan ve siber dolandırıcıların sayılarında da ciddi bir artış gözlemlendi. Bu da siber güvenlik konusunun ne kadar ciddi ve önemli bir konu olduğunu gözler önüne serdi.
Siber güvenlik söz konusu olduğunda kötü adamlar kazanıyor gibi görünüyor. Sorunu göstermek için 2019’un en korkunç siber güvenlik istatistiklerinin bir listesini derledik.
Veri ihlalleri neredeyse herkesi etkileyecek!
Veri ihlalleri, Marriott gibi büyük şirketlerin hedef alınmasıyla giderek daha yaygın hale geliyor. Sadece Ocak 2019’da veri ihlallerinde 1,8 milyar kayıt çalındı ve sayı artıyor gibi görünüyor. Bu ihlaller, kişisel bilgileri çalınan kişiler bir yana, bir şirkete son derece zarar verebilir.
IdentityForce, web sitesinde önemli veri ihlallerinin devam eden bir listesini tutuyor. Bu ihlaller her tür kurumu etkiledi: Kurumsal, eğitim, devlet ve tıbbi.
Kaç tane küçük veri ihlalinin gerçekleştiğini veya kaç tane büyük veri ihlalinin mağdurlar tarafından kapatıldığını veya henüz keşfedilmediğini bilmenin bir yolu ise maalesef yok.
Şirketler her zamankinden daha fazla veri topluyor ve bu, müşteriler için bir endişe haline geliyor. Pazarlama ve reklamcılık, büyük ölçüde veri toplamaya dayandığı için müşteri gizliliği için kötü olabilir. Bloomberg’in yakın tarihli bir makalesi, otellerin misafirleri hakkında nasıl her zamankinden daha fazla veri topladığını gösterdi. Bu eğilim, mahremiyetlerine değer veren insanlar için endişe verici.
Veri ihlalinin maliyeti artmaya devam ediyor!
Maliyet artışının ana itici güçleri, veri ihlallerinin %43’ünü oluşturan kötü niyetli veya suç teşkil eden saldırılar. İkinci en büyük neden, veri ihlallerinin %28’ini oluşturan sistem aksaklıkları olarak kayıtlara geçmiş durumda. Çalışma, bir veri ihlalini tespit etmek ve kontrol altına almak için ortalama sürenin şu anda 279 gün olduğunu ve geçen yılın çalışmasına göre %3,8 arttığını net bir şekilde gözler önüne serdi. Bir sistem arızasının neden olduğu bir veri ihlalini tespit etmek için ortalama süre, 205 gün olarak gösterildi.
Ponemon Enstitüsü tarafından ve IBM‘in sponsorluğunda yürütülen 13. yıllık “Bir Veri İhlalinin Maliyeti” araştırmasına göre, dünya çapında bir veri ihlalinin ortalama toplam maliyeti şu anda 3,86 milyon dolar. Bu, bir önceki yılın çalışmasına göre %6,4 arttı. Hassas ve gizli bilgiler içeren kayıp veya çalıntı kayıt başına ortalama maliyet artık 148 dolar. Bu da bir önceki yıla göre %4.8 arttı.
Daha fazla sistem önceden saldırıya uğramış olarak geliyor!
Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti, Çinli şirket Huawei tarafından yapılan 5G telefon sistemlerinin oluşturduğu potansiyel güvenlik riskleri hakkında endişelerini dile getirdi.
Abd hükümeti, Huawei ekipmanının, Çin hükümetinin Huawei teknolojisini kullanan herkesi gözetlemesine izin verebilecek arka kapılara sahip olabileceği endişesini tartışıyor. Huawei cihazlarında geçmişte casus yazılımların önceden yüklenmiş olduğu tespit edildiğinden, bu geçerli bir endişe kaynağı gibi.
Nesnelerin İnterneti (IoT) trendini ve bunun bilgisayar korsanlığı için nasıl ana hedef haline geldiğini göz önünde bulunduracak olursak. Gittikçe daha fazla cihazın internete bağlanmasıyla, veri ihlalleri ve siber saldırılar potansiyeli artıyor. Bunun gelecekte farkında olunması ve hazırlıklı olunması gereken bir şey olduğu ise apaçık ortadadır.
